Eğer sürçülisan edersek affola!
Evet, gerçekten de uzun
zaman oldu yazmayalı, aslında şunu fark ettim Radikal kapandığından beri,
onunla beraber Radikal Blog’un da kapanmasından dolayı o kadar hevesle
yazmadığımı daha doğrusu yazamadığımı fark ettim. Efsus ki, yazarlık ilhamı
bekleyerek geçen bir zaman dilimi değil. Disiplinli bir şekilde o masanın
başına oturacak ve yazılarını kaleme alacaksın.
Ne diyordum, Radikal
Blog varken sanki bir çalışan gibi, hatta maaşlı bir çalışan gibi haftada bazen
dört yazı çıkardığımı biliyorum. Bu arada öyle eften püften yazılar da ortaya
çıkarmamaya çalışıyorduk. Zira tüm yazılar editör kontrolünden geçiyordu.
Özledim ne yalan söyleyeyim o günleri. Velhasıl yazmak için, birçok şeye rağmen
direniyoruz.
Yazmak para
kazandırıyor mu? Bilmiyorum. Ben daha yazmaktan para kazanamadım. Ama yazınla
alakalı birçok işte çalıştım mı çalıştım. Muhabirlik, editörlük, tercümanlık,
ses çözümleme, proje yazarlığı daha neler neler yaptım. Ama bu işte birçok
engelle karşılaşıyorsunuz. Öncelikli alaylı olmanız, arkanızı kollayan birilerinin olmaması,
kendinizi idare edebilecek kadar para kazanamamak ve daha neler neler…
Farkındayım konudan
konuya atlıyorum ama bunlar uzun süredir içimde tuttuklarım. Zaman zaman kafam
vücudumdan ayrıymış gibi hissediyor ve karşıma alıp başka birinin uzvuymuş gibi
konuştuğum da olmuyor değil.
Vallahi sözüne
güvendiğim bazı büyüklerimin yüreklendirme çabaları olmasa çoktan kalemi
kırmıştım da, bilemiyorum işte direniyoruz.
Bu da sayfamızın açılış
yazısı olsun. Velhasıl görüş ışığınızı söndürmeyin arkadaşlar!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder