5 Ekim 2018 Cuma

“Senin Sustuklarını da Ben İyi Dinlerim”




Peki, sizin de sustuklarınız, duyuramadıklarınız, dinletemedikleriniz var mı? Şimdi diyorsunuz bu kız yine hangi duygusal hikâyenin peşinde, diye. Vizyona girip çıkalı çok oldu ama hadi gelin “Hadi be Oğlum” filminden bahsedelim. Uzun zamandır salya sümük izlediğim böyle bir film olmamıştı. Tabii bu filmde Kıvanç Tatlıtuğ’u ilk defa baba rolünde görüyoruz, o da hikâyemizin ayrı bir yanı. Hadi gelin filmin konusundan bahsedelim.



“Balıkçı olan Ali (Kıvanç Tatlıtuğ) hayatını oğlu Efe’ye (Alihan Türkdemir) adamıştır. Yalnız Efe diğer çocuklardan daha farklı, içine kapanık bir çocuktur. İletişim problemi yaşayan Efe, gülemeyen, göz teması kuramayan, konuşamayan özetle diğer çocuklardan çok çok farklıdır. Oğluyla sürekli iletişim kurmaya çalışan Ali, oğlundan tepki alamadıkça zamanla o da yalnızlaştığını hissetmektedir. Babasının, annesinin ve çocuğunun annesinin anılarının da yükünü taşıyan Ali’nin hayatı oğlunun inanılmaz yeteneğiyle şekillenecektir.”



Filmin senaryosunu Fırat Parlak yazdı, yönetmen koltuğunda Bora Egemen var. Ben filmi zaman zaman gülerek, zaman zaman ağlayarak izledim. Yalnız filmin belli noktaları aceleye gelmiş gibi, yerine oturamayan noktalar da yok değil. Ben filmi beğendim, siz de izlediyseniz ya da izlemediyseniz izledikten sonra yorumlarınızı benden esirgemeyin. Hafta sonu için güzel bir aile filmi izlemek istiyorsanız bence harika bir seçim olacaktır. Şimdiden iyi seyirler, sinemayla kalın, kendi hayatınızın başrolü olmanız dileklerimle ;)

4 Ekim 2018 Perşembe

Evde Yapacağınız Tasarruflar - 4


Evde yapabileceğiniz tasarruflar konusu kendi içinde de alt başlıklara ayrılması gereken bir durumdur bence. Zira mutfak, banyo, yatak odası, salon bu tasarruf temellerini oluşturuyorlar. Buyurun nerelerde tasarruf etmemiz gerektiğini görelim ;)



Banyo



 v  Damlatan musluklar hemen tamir edilsin.
 v  Temizleyici ürünlerin hepsi aynı kimyasal tepkimeden geçerek, aynı maddeler kullanılarak yapılıyor. O yüzden A markası, B markası reklamlarına kanıp oluk oluk bu maddelere para akıtmayın. Zira ödediğiniz para kaliteye değil ambalaja gidiyor, uyarmadı demeyin.


v  Belli bir miktar çamaşır birikmeden makinenizi çalıştırmayın.
 v “Ne kadar çok deterjan o kadar çok temizlik” algısından kurtulun. Zira fazla deterjan cebinize, sağlığınıza ve doğaya geri dönülmez yaralar bırakıyor.
 v Temizleyici ürünleri kullanma konusunu kendiniz için yarışma haline getirin. Ne kadar az tüketirseniz o ölçüde kendinizi az bütçeli hatta bedava olacak şekilde ödüllendirin.
 v  Her gün banyo yapmayın.
 v  Banyo yaparken suyu sürekli açık halde bırakmayın.
 v  Evinizde alaturka tuvaletiniz varsa onu daha sık kullanmaya özen gösterin. Ama alafranga tuvaletiniz varsa da su deposunun içine birkaç dolu şişe her defasında fazladan su akıtmanızı önleyecektir.



 v  Tasvip etmediğim ve son zamanlarda en çok pahalanan ürünlerden biri olan tuvalet kâğıdı konusuna gelirsek, elinize sarıp rulorca almak yerine 2-3 dal kullanırsanız hem doğaya hem de bütçenize yarar sağlamış olacaksınız.
 v  Banyo için söyleyeceklerim bunlar, sizin de eklemek istedikleriniz varsa yorumlara yazmaktan çekinmeyin ;)
Ve bu yazımızla da evde yapabileceğimiz tasarruf konusunu da bitirmiş oluyoruz. Yeni bir tasarrufta görüşmek üzere, az harcayın çok sevin!!!

3 Ekim 2018 Çarşamba

Evde Yapacağınız Tasarruflar - 3




Evde yapabileceğiniz tasarruflar konusu kendi içinde de alt başlıklara ayrılması gereken bir durumdur bence. Zira mutfak, banyo, yatak odası, salon bu tasarruf temellerini oluşturuyorlar. Buyurun nerelerde tasarruf etmemiz gerektiğini görelim ;)





Yatak Odası
 v  Eğer kendi eviniz ise camlarınızı vakumlu, çift katmanlı camlarla değiştirin. Bu şekilde kış aylarında yatak odanız ısı kaybına uğramaz.
 v  Yatak odasına petekleri düşük ayarda tutmaya gayret edin, zaten uyku halindesiniz ve bir örtünün altındasınız.
 v  Uyurken ışıkları açık bırakmayın. Zira açık kalan elektrik hem sağlığınız için gerekli melatonin hormonunun salgılanmasını durdurur hem de elektrik faturasına kötü yansımaları olur.
 v  Yatak odası hakkında yazacaklarım bunlar, sizin de aklınıza gelen önlemler varsa yorumlara eklemekten çekinmeyin ;)

2 Ekim 2018 Salı

Evde Yapacağınız Tasarruflar - 2


Evde yapabileceğiniz tasarruflar konusu kendi içinde de alt başlıklara ayrılması gereken bir durumdur bence. Zira mutfak, banyo, yatak odası, salon bu tasarruf temellerini oluşturuyorlar. Buyurun nerelerde tasarruf etmemiz gerektiğini görelim ;)





Salon
v  İzlemediğiniz zamanlarda televizyonunuzu açık bırakmayın.
v Elinizden geldiğince izleyeceğiniz programların saatlerini işaretleyip, o saatler arasında televizyonunuzu açın.
v  Salonda kullanmadığınız elektrik aletlerini fişten çıkarmayı adet edinin.
v  Ev temizliği konusunda belli bir rutin oluşturursanız sürekli salonda elektrik süpürgesi açmak zorunda kalmazsınız.
v  Halledilebilir bir şeyse elektriksiz aletlerden biri olan gırgırı tercih edin. Böylece dediğim gibi elektrikten büyük ölçüde tasarruf sağlamış olursunuz.



v  Ampuller konusunda akkor ampul yerine LED ampul kullanmaya özen gösterin. LED ampuller başlangıçta fiyat olarak birçoğumuza pahalı gelse de kısa vadede elektrik faturasında verimini göreceksiniz hem de doğaya daha az zarar vermiş olacaksınız.
v  Salon kategorisine giriyor mu bilmiyorum ama elektriğin bu kadar pahalı olduğu bir dönemde lütfen her şeyi ütülemekten vazgeçin. Haftalık olarak ne giyecekseniz onları belirleyip, hazır ütü ısınmışken bir kerede ütülemek sizin için daha iş görür olacaktır.



v  Bu arada hazır ütü konusuna gelmişken ütü masasının kılıfının altını alüminyum folyo ile kaplarsanız ısıyı uzun süre muhafaza etmiş, ütü yaparken zorlanmaz ve hızlı bir şekilde ütüleri tamamlayarak yine elektrikten tasarruf etmiş olursunuz.



v  Sadece televizyon izliyorsanız, aynalı pavyon gibi her yeri yakmanıza gerek yok. Bırakın evinizde sinema tadını yaşarken, bir yandan elektrikten tasarruf edin hem de doğaya daha az zarar verin.
v  Modeminizi evden çıkarken ve uyuduğunuz zaman kapatın. Hatta kullanacağınız zamanlar dışında modemi ve elektriği yıpratmanın âlemi yok, kapatın ;)
v  Kalorifer peteklerinizin önünü mobilya ve perde ile kapamayın. Zira bu şekilde odayı ısıtmak için daha çok ısı artırma gereği duyacaksınız.
v  Salondaki ampullerin tozunu alın, zira bu aydınlatma için daha fazla enerji harcanması anlamına gelir.
v  Salon hakkında söyleyeceklerim bunlar, sizin de aklınıza gelen şeyler varsa lütfen yorumlara ekleyin.

1 Ekim 2018 Pazartesi

Evde Yapacağınız Tasarruflar - 1


Evet, dün konuştuğumuz tasarruflar konusuna artık giriş yapalım isterseniz.

Evde Yapacağınız Tasarruflar
Evde yapabileceğiniz tasarruflar konusu kendi içinde de alt başlıklara ayrılması gereken bir durumdur bence. Zira mutfak, banyo, yatak odası, salon bu tasarruf temellerini oluşturuyorlar. Buyurun nerelerde tasarruf etmemiz gerektiğini görelim ;)

Mutfak



v  Buzdolabı konusu üzerinde durulması gereken konulardan biridir bence. Özellikle kalan yemekleri ya da diğer gün için hazırladığımız yemekleri buzdolabına elimizden geldiği kadar soğuk bir halde koymaya çalışın.
Ø  Özellikle dışarıdaki ısıyla doğru orantılı bir şekilde buzdolabınızın soğukluğunu da ona göre ayarlayın.
Ø  Hava sıcaksa buzdolabının zorlanarak soğutması yerine yerinde bir derece yükselmesi mantıklı olacaktır.
Ø  Soğuk havalarda buzdolabınızı düşük ayarlarda tutmanız mantıklı gelecektir.
Ø  Belki birebir tasarrufa etki etmese de elinizden geldiği kadar buzdolabınızı tıka basa doldurmamaya riayet edin. Zira fazla dolu buzdolabı soğuk hava dolaşımına yeterli alan sağlayamayacaktır.
Ø  Buzdolabına koyduğunuz ürünleri elinizden geldiği kadar az sararak, soğumasını kolaylaştıracak şekilde paketleyin.
Ø  Kıyma ve et gibi ürünlerinizi buzdolabına koyarken yassı hale getirerek, kolayca donmasını sağlayabilirsiniz.
Ø  Keza bu uyarıyı temizlik için de yapmam gerektiğini düşünüyorum. Buzdolabının temizliğine de riayet ederseniz pis kokular yiyeceklere sinmez ve koku dolayısıyla bozulan gıda israfının da önüne geçmiş olursunuz.
v  Buzdolabı konumuzu bitirdikten sonra isterseniz başka önemli bir konu olan fırın kullanımı konusuna geçelim.
Ø  Fırın konusunda özellikle haftada 2 defadan fazla kullanmamaya özen gösterin. Zira fırın her ısınmaya çalıştığında yüksek bir enerji tüketimi ortaya çıkar.
Ø  Fırınınızı özellikle hamur işleri konusunda az kullanmaya çalışın hem tasarruf hem de kilo açısından size kar sağlayacaktır.
Ø  Buzdolabı temizliğinde olduğu gibi fırın temizliğine de dikkat etmek önemli. Kirli fırın ısı yayılımını sağlayamadığı için ekstra enerji harcamak durumunda kalır, bu da tasarruf hayallerimizi suya düşürür.



v  Dışarıdan yemek yemeği durdurmak için artık yemeklerimizi evde hazırlıyoruz eyvallah. Ama bu konuda da belli başlı tasarruf yollarına başvurmamız gerekiyor.
Ø  Özellikle baklagiller, et (et almak zorlaşsa da) gibi gıdaları pişirirken basınçlı kaplar (düdüklü tencere) kullanmak en mantıklısıdır.
Ø  Eğer basınçlı tencereleriniz yok ise baklagilleri, arpagilleri akşamdan ıslamak da pişirme sırasında işinizi görecektir.
Ø  Çay pişirdiğiniz zaman demlenmiş çayın azami ısısını korumak için az bir yakıt ve mumla kullanılan Osmanlı ocaklarını tercih edebilirsiniz.
v  Son olarak gelelim elektrikli su ısıtıcı (ketle) konusuna. İsterseniz bu aleti artık hayatınızdan çıkarın. Mecbur kalmadıkça bu aleti kullanmayın. Zira elektrik faturanızı kabartan aletlerden biridir kendileri.
v  Elektrikli aletler konusunu bitirdiysek, alışveriş konusuna gelelim. Mutfak alışverişlerinizi pazardan, yiyebileceğiniz kadar, yemek planı oluşturarak yapın.
v  Elinizden geldiğince mevsim sebzelerini tüketin, bu şekilde sağlıklı ve tasarruflu beslenmiş olursunuz.
v  Çok tükettiğiniz şeyleri büyük boy almaya özen gösterin. Bu hem doğaya ambalaj atığı konusunda daha az zarar verir hem de küçük boylara sırf ambalaj için fazladan para ödemek durumunda kalmazsınız.
v  Az önce de dediğim gibi yemeyeceğiniz şeyleri bir merak uğruna ya da sırf görünüşünü beğendiğiniz için tüketmeyin. Bu hem sağlığınızda hem de cebinizde uzun vadede büyük yaralar açabilir.
v  Elinizden geldiğince evde yemeklerinizi tüketin. Evde sağlıksız bir öğün bile hazırlasanız, dışarıdaki sağlıklı besinlerden kat kat daha temiz ve tasarrufludur. Unutmayın size dışarıda verilen her yiyeceğe üretimden hazırlanmasına bütün masraflar eklenerek önünüze geliyor. Bunu hep aklınızda bulundurun.



v  Yemeklerinizde daha az yağ kullanın hem sağlığınız hem de yükselen yağ fiyatlarından uzak kalmak için.
v  Bulaşık makineniz dolmadan çalıştırmayın. Çok kirli değilse düşük ayarlarda çalıştırmaya özen gösterin.



v  Bulaşık makineniz yok ise bulaşıkları yine bulaşıkları biriktirerek yıkamaktan yana olun.
v  Meyve ve sebzeleri yıkıyorsanız bir leğeni doldurup yıkamak daha mantıklıdır. Zira boşa akan su akarken cebinizdeki paraları da alıp götürecek.



v  Bir de mutlaka bozuk muslukları düzeltin. Zira damlaya damlaya borçlar da göl olur unutmayın.
v  Mutfak hakkında söyleyeceklerim bunlar, sizin de mutfakta tasarruf ettiğiniz konular varsa lütfen yorumlara yazmaktan çekinmeyin.

Kırbaç Kasırgası


Evet, arkadaşlar günlerdir gündemi meşgul eden, daha doğrusu meteorolojinin fantezi dünyasını meşgul eden konulardan biri de bu. Kırbaç kasırgası nedir, nereleri vuracak, nereden geliyor gibi sorular kafamızı kurcalayıp duruyor.



Öncelikle kırbaç kasırgası nedir?
Saatte 200 kilometrenin üzerine çıkan, düz istikamette eser rüzgârlara kasırga deniliyor. Kasırga diye nitelendirdiğimiz bu rüzgârlar dairesel bir hal aldığında tropikal fırtına olarak isimlendiriliyor.
Türkiye bu tip kasırgayla ilk defa karşılaşıyor. Ülkemizi teğet geçme ihtimali olan bu fırtına meteoroloji mühendislerinin uyarılarını ön plana alıyor.
Kırbaç Kasırgası metrekareye 100 kilogram yağmur düşeceğine yönelik tahminlerde bulunulurken, selin ağırlıklı vuracağı şehirler; İzmir, Aydın, Denizli ve Muğla’nın, özellikle de Ege bölgesini vuracağı söyleniyor.



Kasırga Halinde Yapmanız Gerekenler;
 ·         Acil durum olmadığı sürece dışarı çıkmayın,
 ·       Dışarıdaysanız bina, ağaç, elektrik direği gibi devrilme tehlikesi olan bulunan alanlardan uzak durun.
·         Binalardan gelecek, saksı, kiremit gibi cisimlere karşı binalardan da uzak durun.
·         Eve giriş ve çıkışlarda, kapı ve pencereleri kapattığınızdan emin olun.
·         Fırtınaya maruz kalacak ya da kalmış köprü ve viyadüklerde ekstra dikkat gösterin.
·         Yolculuk yapmak zorundaysanız, kendi aracınız dışında metro, Marmaray, yer altı taşıtları kullanın.
Kendinize çok çok dikkat edin arkadaşlar, umarım ülkemiz en az hasarla bu doğal afeti atlatır.

30 Eylül 2018 Pazar

Nereden Tasarruf Etsem?



Evet, efendim her defasında filmden, sinemadan, kitaplardan, gezilerden bahsedecek değiliz ya. Başkanımız, bakanlarımız, devlet erkânları mütemadiyen tasarruf tedbirlerinden bahsederken bizim de bu konulara eğilmemiz yerinde olur. Ne dersiniz?
Aslında bu yazımı 5 başlık altında toplamayı düşünüyorum;
  • Evde yapacağınız tasarruflar
  • İş yerinde yapacağınız tasarruflar
  • Eğitim hayatında, okul yaşamında yapacağınız tasarruflar
  • Eğlence yaşamınızda yapacağınız tasarruflar
  • Özel ihtiyaçlarınızda yapacağınız tasarruflar.



Evet, arkadaşlar isterseniz ilk günün yazısına hemen geçelim. Evde yapacağınız tasarruflar konusunda hepimizin annelerimizden, babalarımızdan, eski topraklardan öğrendiği birtakım hikâyeler, deneyimler mutlaka ki vardır. Ancak bunları yazılı halde, listelenmiş durumda görmek her zaman kalıcılık açısından daha mantıklı gelmiştir bana. O zaman evde yapacağımız tasarruf konusunu diğer yazılarımızda konuşalım.

28 Eylül 2018 Cuma

Dehşetin Yüzü




Evet, sinema yazısı yazmayalı biraz oldu. Hangi filmle döneyim derken, aklıma “The Nun” yani “Dehşetin Yüzü” filmi geldi. Sinemada filmi izlediğimizde koltuklara yapıştık desem yeridir arkadaşlar. Uzun zamandır korku filmi izlemiyorum diyorsanız, fırsat vermeniz gereken filmlerden biridir kendileri. Neyse filmin konusuna gelelim, sizleri sabırsızlandırmadan.



Bu kez geçmişe gidiyoruz aslında. O yüzden filme gitmeden Korku Seansı 2’yi izleyin, izlediyseniz tekrar gözden geçirmekte yarar var. 



Zira başta da dediğim gibi bu kez hikâyenin başına gidiyoruz.
“Film, manastırdaki bir rahibenin intiharıyla başlıyor. Bu intiharı araştırmak üzere manastıra giden rahip ile yeminlerini tamamlamamış rahibenin yaşadıklarını konu ediniyor. İkilinin niyeti yaşanılan intihar olayını araştırmaktır. Ama beraber manastırın korkunç geçmişini keşfederler. Hayatlarını tehlikeye atmanın yanı sıra inançlarını ve ruhlarını da tehlikeye atan ikili, Şeytani Rahibe biçiminde olan kötü niyetli Valak’la karşı karşıya kalırlar.”



“Dehşetin Yüzü” filminin yönetmen koltuğunda, “Korku Seansı” filminden de bildiğimiz Corin Hardy var. Başrollerde; Rahip Burke rolünde Demian Bichir, Rahibe Irene rolünde Taissa Farminga var. Ekibi oluşturanlar ise, Charlotte Hope, Ingrid Bisu ve Rahibe Valak rolünü üstlenen Bonnie Aarons’dur.
Şimdiden iyi seyirler!!! Filmi izledikten sonra yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın ;)

18 Eylül 2018 Salı

Sevme Sanatı




Evet, bugünkü yazımızın konusu “Sevme Sanatı” ama Erich Fromm’un değil, Polonyalı jinekolog ve sosyolog olan Michaliny Wislockiej’in “Sevme Sanatı” kitabı ve filmi. Önce isterseniz, Michaliny Wislockiej kimdir ondan söz edelim.
1921 yılında doğan Michaliny Wislockiej, üniversitede tıp okuyup, jinekoloji ihtisası yaptıktan sonra erken yaşta çalışma hayatına atılmış. Yalnız ihtisasında çalışmaya başladıktan sonra hastalarıyla, yalnızca bir jinekolog olarak kalmayıp, onlara cinsel hayatlarıyla ilgili birçok soru yönelterek cevap bulmaya çalışmış. Kısa sürede alanında adı bilinen bir doktor olan Wislockiej’in kapısını cinsel sorunları olan çiftler çalmaya başlıyor.



Yazdığı ve yayınlatmaya çalıştığı “A Practical Guide to Marital Bliss” (Cinsel Hayatta Mutluluk Rehberi) kitabında, kadının seksüel kimliği, kadın cinselliği, erkek cinselliği gibi konuları ele alıyor. Maalesef az önce de dediğim gibi zamanında Lehçe yayınlanan bu eserin ülkemizde tercümesi yok. Dilerim bir gün olur… Hatta ilk olarak kendi ülkesinde Lehçe yayınlanan bu kitabın, yayın süreci, Michaliny Wislockiej’in yayın sürecinde çektiği zorluklar esprili bir dille “The Art of Loving: Story of Michalina Wislocka” (Sevme Sanatı: Michalina Wislocka’nın Hikâyesi) biyografi filminde anlatılıyor. Filmin konusuna gelirsek;



“Michaliny Wislockiej, halkın seksten zevk almasını, çiftlerin birlikteliklerinde kendilerini mutlu hissetmesini sağlamak için uğraşan, seks sanatı üzerine bir uzmandır. Filmin konusu olan kitabı 1970’lerin sonunda Polonya’da insan cinselliğine ve onun popülerleşmesine adanmış bir eserdir. Ancak Wislockiej, kitabını yayınlamakta zorlanır. Filmde aynı zamanda yazarın karmaşık aşk hayatını, kişisel ilişkilerini ve kalbi sevgi dolu bir insanın portresini göreceksiniz.”
Filmin başrollerinde, Magdalena Boczarska, Eryk Lubos, Justyna Wasilewska gibi Polonyalı oyuncular yer alıyor.
Filmi Netflix platformundan izleyebilirsiniz. Eğlenceli, komik, dramatik ve mücadele dolu bir filme hazır olun. Şimdiden iyi seyirler.

Masters of Sex



Yeniden merhaba arkadaşlar, yeni bir haftaya enteresan bir diziyle başlamak istiyorum.
Dizinin konusuna ve içeriğine geçmeden önce şunu söylemek istiyorum ki, tarih boyunca cinsellik insanoğlu için yasaklı ve tabu konulardan biri olmuştur. Ne zaman bilim insanlarından ya da felsefecilerden biri bu konunun üzerine gitse ya da tabiri caizse bu konuyu deşse, “DUR!” deyip, itiraz bayrağımızı kaldırıyoruz. Neyse ki, günümüzde bu konu –ülkemizde halen tabu konulardan biri olmasına rağmen- hakkında konuşmak daha rahat ve özgür hale geldi. Neyse girizgâhı uzatmadan isterseniz bahsetmek istediğim diziye geçelim.
Evet, konumuz “Masters of Sex” yani, “Seks Uzmanları” dizisi. Ben diziye biraz geç rastladım aslına bakarsanız. Toplamda 4 sezon, 46 bölümden oluşuyor. Dizi 2013 yılı Kasım ayında başlamış olup, 2016 yılında 4.sezonun bitişiyle sonlandırılmıştır. ABD yapımı olan dizi Showtime’da yayınlanmıştır. Şimdilerde Netflix yayın kuruluşu tarafından yayınlandı.


Bir kitaptan uyarlanan “Masters of Sex”, Yazar Thomas Maier’in “Masters of Sex: The Life and Times of William Masters and Virginia Johnson, The Couple Who Taught America How to Love” isimli biyografi kitabından uyarlanmıştır. Psikoterapi yöntemi olan “Modern Cinsel Terapi”nin kurucuları ve uygulayıcıları William Masters ve Virginia Johnson’ın 1960’lı yıllarda oluşturdukları “Cinsel Devrim” sürecini bizlere aktarıyorlar. Dizinin kadrosunda; Michael Christopher Sheen (William Masters), Elizabeth Anne Caplan (Virginia Johnson), Caitlin Fitzgerald (Libby Masters), Teddy Sears (Dr. Austin Langham) gibi oyuncular var.
Dizi gerçekten çekimleriyle, ayrıntılı bilgileriyle cinselliğin bilinmez noktalarına ışık tutuyor. Onun dışında isterseniz William Masters ve Virginia Johnson kimdir, sorularının cevaplarına bakalım.


1950’lerin sonunda artık 30’lu yaşlarındayken, iki kez boşanmış, iki çocuklu bir anne olarak Washington Üniversitesi’ne iş için başvuran Virginia Johnson burada, Kadın Hastalıkları Uzmanı-Jinekolog William Howell Masters’la karşılaşıyor. 1971 yılında hayatlarını birleştiren ikili, cinsel davranışlar konusunda iki esere imza attılar; İnsanın Cinsel Tepkisi (1966), İnsanın Cinsel Yetersizliği (1970).



Virginia Johnson ile 20 yıl evli kaldılar ve William Howell Masters 2001, Virginia Johnson 2013 yılında hayata gözlerini yumdular.
Bu arada ikili hakkında makaleye;
https://www.bbc.com/turkce/haberler/2013/07/130728_virginia_johnson_seks_arastirmalari adresinden ulaşabilirsiniz. Zira ben de araştırma yaparken, bir miktar da olsa bu makaleden yararlandım. Şimdiden iyi okumalar ve izlemeler ;)

“Senin Sustuklarını da Ben İyi Dinlerim”

Peki, sizin de sustuklarınız, duyuramadıklarınız, dinletemedikleriniz var mı? Şimdi diyorsunuz bu kız yine hangi duygusal hikâyenin ...